Geçmişi geleceğe bağlayan köprüler kurar…

İşgalden Kurtuluşa Alaşehir

Coğrafi, idari veya dini bir bölgede yaşayan insanların sayısı, bileşenleri, arazideki dağılımı ve değişimini bilmek, sosyal ve iktisadi analizler yapmayı kolaylaştırır. Söz konusu analizler hiç kuşkusuz, düzenli nüfus sayımlarının sonuçlarından hareketle yapılmalıdır. Osmanlı Devleti ne yazık ki, birçok sebepten dolayı bu türden sayımlar yapmamış/yapamamıştır. Hal böyle olsada, Tanzimat Dönemi’nden (1839- 1876) itibaren Anadolu’nun batısında yaşayan nüfus ve siyasi-iktisadi gelişmelere bağlı olarak ivme kazanan nüfus hareketleri hakkında, Alaşehir ölçeğinde söylenebilecekler vardır. Osmanlı kaynaklarının “meş’ûm” (uğursuz) dediği, 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi imza edildiğinde Alaşehir (Filadelfia), Osmanlı Devleti’nin en zengin vilayeti olan Aydın’ın Manisa (Saruhan) Sancağına bağlı bir kaza merkeziydi. Kasabadan (Turgutlu) sonra Sancağın, nüfusu en kalabalık kazası olan Alaşehir batısından, Aydın Vilayetinin İzmir Sancağına bağlı Ödemiş; kuzeyinden Manisa’nın Salihli ve Kula, güneyinden Demirci ve Gördes kazaları ile doğusundan, Hüda vendigar (Bursa) Vilayetinin Kütahya Sancağına bağlı Uşak kazasınca çevrelenmişti. Bir nahiye merkezi (İnegöl) ile 66 k öyün bağlı olduğu, 1315 km2 büyüklüğündeki Alaşehir kazasının, işgal öncesi ve sırasındaki nüfusuyla ilgili veri sunan kaynaklar vardır.


Kataloğu Görmek İçin Tıklayınız >>